"RAP"İN ASLINA SADIK KALMAK
Nokta Vuruş diye tabir edilen cümleden maksat vasıtanın hedefe vardırmasında büyük rol oynaması..
Merkezin bütünlüğünden faydalanan yada merkezi oluşturmak için kendi sinyallerini gönderen batı arka sokak çocuklarının, kendini ifade tarzları dünyaya hediye edilince ve geçen süre içerisinde sebep-sonuç arasında olan olmuş..
Bir tarz. Kuralsızlık.. Kuralları yıkan.. Kendi kuralıyla gelen.. Sistemin deşifresi.. Batı arka sokakları..
Kuralları yıkarak kendi kuralıyla gelen 'rap' tarzının piyasayada kendi ekolünü oluşturarak yeni bir alan ortaya çıkardı. lakin bu alanda aslına sadık kalamadı ve dejenere olmaktan da kendini kurtaramadı.Bundan sonrası tabiki taklitten öteye geçmez.. Aslına sadık dost çıkış kuralına uyumlu aynı ritmi paylaşan biraz, yöresel ve kültürel inanışları dile getiren, mazlumun(esmer insanlara yapılanlar hatırlanmalı) yanında ve jakoben'in (elit kesim) karşısında...
Öz eleştiri olarak şu denilebilir ki; günümüzde bazı kişilerin kapıldığı bir akım olarak "rap" tarzını seçmeleri herhalde; "benim en iyi yapabileceğim şey raptir" diyerek, aşk serüvenleri üzerine yazılmış ve çizilmiş yığınla zaman kaybı yetmiyormuş gibi bir de 'rap' tarzını dinleyin diyerek işin motive hususiyetlerini kaybettirmeleri.. Şu da varki, rap yapma gayrerleri tabiki dikkate şayan ve tebrik dahilinde.. Lakin usul ve neye hizmet ettiği.. önemli olan 'rap'in çıkış serüven anlayışına sadık olabilmek.
İnsanın,kendi vatanı ile Dünya'nın hakikatini -ki bu sadece doğruya nisbetle yapılabilecek ve kendi kültürüne malik olan birisi tarafından yapılabilicek ve ortaya bırakılacak bir eser mahiyetinde- ortaya tüm çıplaklığıyla dökebilecek bir seviyede-düzeyde olması gereklli ve rapi idealize edebilmeli.
Aynı zamanda kaçak dövüşmemeli, meydan yerine inerek varlığını da hissettirmeli. genellikle baktığımızda "batı insanlara uzak olduğu için o tercih edililyor ve batı vahşiliğine yükleniliyor"! Çünkü batı uzakta ve ondan kendisine bir zarar veya tekzib talebinin gelmeyeceği rahatlığı içerisinde.
Sadece bu yeterli mi?
Yanında olan biteni göremeden yüzünü bir insan hemen batıya yöneltmemeli. Yapabiliyorsa ikisini aynı anda. İkisini de aralıklarla yapabilecek cesarette olmalı.
Böyle bir şahsı kendi vatanımızda şimdilik göremesekte kendi vatanında bunu şekillendiren bir isimden söz edebiliriz ve örnek sahsiyetimiz o...
Keny Arkana
(Keny arkana Marsilya'da doğmuş Arjantinli ‘müslüman’ bir ailenin çocuğu.Asıl ismi rabia del peuple, 96 yılında yurttaki arkadaşlarıyla rap yapmaya başlayan Keny, canını acıtan şeyleri dile getiremediği zamanlar, düşüncelerini raple ifade ediyor. Her zaman müziği ve yazıları düşlediği bir ütopyanın aynası olan Keny Arkana, 2006 yılında "entre ciment et belle étoile" (çimento ve parlayan yildiz arasinda) albümünü çıkardı.
Öfkeyle yaşayan rap müziğin hakkını veren, gözüpek ve -muhtemelen- doğduğundan beridir damardan mağripli bu yiğit kız hakkında bir sır vereceğiz : Bu kız halkın dili!
La Rage Du Peuple, Keny Arkana'nın bu yazıya bahis şarkısı. Halkların Öfkesi diyor, Keny. Halkları yaşatan şeyin, sevdayla tevhid edilmiş kavga olduğunu hatırlatıyor şarkısında. Arjantin'in, Sri Lanka'nın, Ruanda'nın, Somali'nin, Bosna'nın, Senegal'in, Filistin'in, Küba'nın, Vietnam'ın, Çeçenistan'ın, Guantanamo'nun, Çad'ın, İrlanda'nın, Irak'ın, Brezilya'nın öfkesi Keny'nin dudaklarından dökülüyor. Hazırsanız, şimdi bir sır daha vereceğiz: Bu kız -vallahi- çok öfkeli! Klibin sonunda bir duvara püskürtülmüş birkaç satır yazı göreceksiniz. Hatta buna bir atasözü bile diyebiliriz şimdiden. Lacandon Ormanında kar maskesi ve piposuyla dünyaya mütemadiyen selam gönderen, "sözümüz silahımızdır" diyen Subcomandante Marcosun gerçek kimliğini fellik fellik arayan Meksika idaresine, bulsanız ne olacak sanki diyen öfkeli kalabalıkların sesi: Todos Somos Marcos! Hepimiz Marcos'uz!)
Ara ara göz önünde bulundurulması ve hatırlanılması gereken bir isim. Mevcut bazı erkeklerin liseli aşk hikayelerini andıran figürlerde boğulmaları neticesinde, birisinin hakikati elinden tutup kaldırması gerektiğine inanan ve "Le pen" karşıtı eylemlerin ön saflarında yer alan bir isim; Keny Arkana..
Bir düşünürün şu sözü her halde yerini buldu; "Kadınlar en ince fikirleri bile duygularından süzebilirler"..
KENY ARKANA- LA RAGE DU PEUPLE
- La Rage Du Peuple - Halkların Öfkesi-
Halkların öfkesi
Halkların öfkesi
Halkların öfkesi
Halkların öfkesi
Evet öfkeliyiz; kuduzlardan bahsediyorum
Fab bilir; zaman, kaldırımları eskiten tabanlarımız gibi geçiyor
Hedeflerimizi görmemizi sağlayacak öfke tıkanıyor
Bizi öteye geçirecek bir öfke…
Uzun zaman önce köklesen bir öfke…
Yetişkinler çocukluğunuzu çaldığından,
Çok hızlı büyümek zorunda bırakılmanın öfkesi…
Yarış arabası ve duvar düşünün…
Bunca istediğimiz, imkansız barışın öfkesi,
Onca silahlı MPD’yi sokaklarımızda görmenin öfkesi…
Her zaman ateş hattında kalan masum insanları ile
Bu lanet dünyanın kendini yok edişinin öfkesi…
Bunca duvarı örüp kendini içine hapseden insanlara öfke…
Doğadan mı korkuyorlar?
Doğaya ait olduğunu unuttuğu için, ona duyulan öfke…
Ve bu derin uyumsuzluk…
Sahi hangi dünyaya uçtu güvercin?
Toplumun değerleri tarafından kamçılanmaya duyulan öfke…
Çocukluğumuzdan beri öfkeli olmamıza duyulan öfke…
Ne olursa olsun kafa tutacağız; çünkü öfkemiz var!
Öfkemiz olduğu için, hayat bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz!
Öfkemiz olduğu için, ne susacak ne de oturacağız!
Hazırız!
Öfkemiz, yüreğimiz ve inancımız olduğu için…
Öfkemiz olduğu için, ne olursa olsun ayağa kalkacağız!
Öfkemiz olduğu için, hayat bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz!
Öfkemiz olduğu için, hiçbir şey bizi durduramaz!
İsyankarlar, âkiller, bilgeler, muhalifler, asileriz!
Hiç seçmeyip, hep kabullendiğimiz için öfkeliyiz!
Ve onların seçimleri çürük olduğu için bütün denge sarsılıyor.
Telafisi olmayanlar ne zamandır biriktiği için öfkeliyiz!
Öfkeliyiz, çünkü ne bekliyoruz ki ayağa kalkıp yaygara koparmak için?
Öfke… Bize tek kalan öfke…
Daha kaçımız ihanet etmek zorunda kalacak diye öfkeliyiz!
Hayatı yaşamak, şu anı yaşamak,
Geleceğimizi özgürce ve onların baskıcı planlarından bağımsız seçmek arzusu,
Herkesin bu kanlı rezilliğe boyun eğmesine öfkeliyiz!
Genetik ilaçları dünyayı sterilize ettikleri için öfkeliyiz!
Öfkeliyiz ki; bir gün bu zinciri kırabilelim.
Bunca insan “televizyon doğruyu söylüyor” sandığı için öfkeliyiz!
Bu dünya bize uygun olmadığı halde
Bizi boş hayallerle avutup, dolu siperlerle çevrelediği için öfkeliyiz!
Bu dünya bize göre olmadığı için öfkeliyiz!
Ve Babil şişmanladıkça bizi açlıktan öldürüyor…
Öfkemiz, yüreğimiz ve inancımız olduğu için…
Öfkemiz olduğu için, ne olursa olsun ayağa kalkacağız!
Öfkemiz olduğu için, hayat bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz!
Öfkemiz olduğu için, hiçbir şey bizi durduramaz!
Asla susmayacak, oturmayacak, hazır olacağız!
Öfkemiz, yüreğimiz ve inancımız olduğu için
Hiçbir şey bizi durduramaz!
İsyankarlar, âkiller, bilgeler, muhalifler, asileriz!
İnancı koruyup değiştirmeye çalışmanın öfkesi,
Chirac’ın, Sharon’un, Blair’in, Bush’un önünde öfke!
Bu dünya hayata kırmızı boyalı gözlüklerin arkasından baktığı,
Ama her şeyi kara gördüğü için öfke!
Onlar kanadığında ağlamanı da duymazlar...
En kötüsü bize düştüğü için öfke!
Batı hala sömürge elbisesini giydiği için öfke!
Öfke, çünkü şeytan fazla saldırıyor.
Öfke, çünkü atalarımızın bilgisi artık güncellenmiyor.
Bunca yalana ve sırra öfke!
Öfke, çünkü değişmesin istiyorlar,
İktidarda kalmayı ve bizi kendi yöntemleri ile yönetmeyi tercih ediyorlar.
Meleklere inandığımız ve onlarla yola düştüğümüz için öfke!
Bu söylediklerim rahatsız edici olduğu için öfke!
Halkların öfkesini izle, dünyanın her köşesinden huzursuzlukla köpüren...
Öfke, evet ya öfke, ya da devrimin özü!
Öfkemiz olduğu için, ne olursa olsun ayağa kalkacağız!
Öfkemiz olduğu için, hayat bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz!
Öfkemiz olduğu için, hiçbir şey bizi durduramaz!
Asla susmayacak, oturmayacak, hazır olacağız!
Öfkemiz, yüreğimiz ve inancımız olduğu için
Hiçbir şey bizi durduramaz!
İsyankarlar, âkiller, bilgeler, muhalifler, asileriz!
Anti-kapitalist
Alter-mondialist
Ya da bu dünyada hakikati arayan sen;
Yarının direnişi -inşallah- evrensel ve ruhani bir devrimin arifesi olacak!
Halkların öfkesi…
Halkların öfkesi…
Çünkü sizin normlarınızı sallayacak öfkemiz var!
Öfkemiz olduğu için ayak takımını yendik!
Ve öfke çok büyük…
...
Vatanımızdan bir isim; SAGOPA KAJMER... Her ne kadar yukarıda bahsettiğimiz çizgide olmasada hakikate yakın çizgilerden geçmektedir. Lakin varolma savaşının başladığı yerdır 'umut'. Bir hastalıktır; pes-i-mist. Hayattan pes etmek yok ve iyiye de kötüye de yaklaşırken ikisininde hakkını verici tavır sergilenmeli. Herşeyin iyi olduğu ve eşit yaklaşıldığı yer yoktur; Mutlak iyi'nin olduğu ve ona göre yaklaşıldığı yer vardır. Bu manada yer aranmalı ve hastalık olan pesimistlik'ten kurtulunmalıdır.. Sana gelen bütün güzellik ruhundandır, ruhun ait olduğu yerdendir. Aşikar olan güzellikleri bir hastlığa yamamak yaraya tuz basmaktan farksız ve ruhdaki kısır döngüyü görememektir. Görüldüğü anda da ilanı şarttır. Sago'nun bu pes'etmeden kurtulduğunun bir emaresi gibi gözüken son zamanın eserleri arasında; GÖLGE HARAMİLER.. Bu eser çoğu kişinin denejenere olmuş ruh birikiminden geçmesede, yüklü bir kervanın gölgesinin bilmem ne kadar fersah uzaklığa 'düş'üşünün icabında varsayılsın ve ruh aynasında görünsün.
Sagopa Kajmer - Gölge Haramileri
Verse 1:
Akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi, bebekti ceninin ergeni, bir erdi büyümüş meyvesi.
Sakal-bıyıkla geride kaldı Yunus’un hamlık evresi, sivilce-akne katledildi soldu yüzümün güneşi.
Ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi, kükreyen şu gökyüzünde kuşun kilitli kafesi.
Tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi, fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi.
Kırıştır yalan kahpesi, baştan akıl alır ya cilvesi.
Yıkar geçer bir dostun düşmancasına hamlesi.
İki boy aşmış ihanetin ki kat’i yok bahanesi, hayrından umutsuzum getirme bari şerrini.
Ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenin kellesi, meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi.
Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
Nakarat:
Altın harflerle yaz mahlasımı. halvetim kasvet, kem gözlere şiş!…
Cadü ya herru!…ya merru!…kafkef, gölge harâmilerine bir selam çak!…
Abile ğatladı, demlenir simam, nüşinrevan’dan handan ummam ben.
Ahu-yi felek mum, ben şamdan. düşmez kalkmaz bir Allah’tır uyan!…
Verse 2:
Sago sus!…husus derin çukurda içince sin, pusu kuran huşû içinde gözlerinde kin belirgin.
Vay senin şu kindar halin. hin planların var hin. cenin büyüdü savaşa girdi silahlarımı bana verin.
Yardan sarkıttığın dostlarından kaçının ipini tuttun? onlar güldü, sen somurttun. kalbinde kaç gül kuruttun?
Hatıralarından yüzde kaçını unuttun? senin adını anmamak şartıdır dostluğumun.
Rapten olma gökyüzünün güneşi sago bu benim yüzüm. gölgeme sığınır manâ özüm, hicran çölüne düştüm.
Yüz pınar yaş akıtsın gözüm. kendi başıma öğrendim, kendim büyüdüm. dudaklarımla gömdüm.
Sanma şahım herkesi sen sadıkâne yâr olur. herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur.
Sadıkâne belki ol âlemde serdâr olur, yâr olur ağyâr olur serdâr olur didâr olur.
nateskases@gmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder